CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, Malatya’daki 187 dükkanın rezerv yapı alanı ilan edilerek, Türkiye’nin farklı illerindeki değerli hazine arazileriyle takas edilmek istenmesinin “büyük bir peşkeş” olduğunu iddia etti.
Bakırlıoğlu, mayıs ayında Kentsel Dönüşüm Başkanlığı’ndan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na gönderilen bir yazıda, Malatya’nın Yeşilyurt ilçesi Yaka Mahallesi’ndeki dört parsel üzerinde bulunan 187 dükkanın rezerv yapı alanı ilan edilmesi talep edildiğini ve bu dükkanların “Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin iştiraki olan İŞ-KAYA İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.”ye ait olduğunun belirtildiğini söyledi.
Yazıdaki bilgilerin doğru olmadığını belirten Bakırlıoğlu, “Yazıda söz konusu 187 dükkanın İŞ-KAYA adlı bir belediye iştirakine ait olduğu söylenmekte. Ancak bakıyorsunuz bu İŞ-KAYA şirketi belediye şirketi değil, büyük projelere imza atan özel bir şirket. Malatya Büyükşehir Belediyesi’ne ait bir arsa üzerinde iki pazar yapmak için ihaleye çıkılmış, İŞ-KAYA firması ihaleyi almış. Burayı bitirmiş ve yapmış olduğu iş karşılığında bu dört parseli, yani 187 dükkanı almış. Bu, özel sektöre ait olan dükkanların rezerv alan ilan edilerek hazine arazileriyle takas edilmek istenmesi demektir” şeklinde konuştu.
“BURADA BİR KAMU ZARARI VAR MI, YOK MU?”
Kentsel Dönüşüm Başkanlığı adına GEDAŞ Gayrimenkul Değerleme A.Ş. tarafından yapılan değerlemeye göre, Malatya’daki 187 dükkan için 1 milyar 990 milyon 324 bin TL rayiç bedel belirlenirken, takasa konu olacak 15 adet hazine arazisinin toplam satış bedelinin 2 milyar 55 milyon TL olarak tespit edildiğini kaydeden Bakırlıoğlu, aradaki 65 milyon TL’lik farkın ise İŞ-KAYA firmasından tahsil edilmesi ve protokol imzalanmasının istendiğini belirtti. “GEDAŞ Gayrimenkul Değerleme A.Ş. tarafından yapılan bu değerlemeler doğru mu? Burada bir kamu zararı var mı, yok mu? Bununla ilgili biz bir çalışma yaptık” diyen Bakırlıoğlu, şunları söyledi:
“Malatya’daki dükkanlar GEDAŞ’a göre 187 dükkanın ortalama değeri 10 milyon liranın üzerinde. Fakat biz basit bir çalışma yaptığımız zaman buradaki dükkanların değerlerinin 7 milyon lirayla 10 milyon arasında değiştiğini gördük. Yani GEDAŞ’ın yapmış olduğu değerleme burada fazla. İŞ-KAYA’nın söz konusu 187 dükkanıyla ilgili yapmış olduğu değerleme rayiç değerinin üzerinde. Bir kere onu tespit ettik.”
“BU PİSLİĞİ ORTADAN KALDIRSINLAR, TEMİZLESİNLER”
15 parselde toplam 324 bin metrekarelik alanda GEDAŞ 2 milyar 55 milyon lira olarak değerleme yapmış. Bizim yaptığımız çalışmada bu söz konusu 15 arazinin en düşük fiyatı 3 milyar 415 milyon lira. Burada 1 milyar 360 milyon lira en düşük fiyatla bir kamu zararı vardır. Burada büyük bir peşkeş vardır. Kamu şirketi GEDAŞ’la bizim yapmış olduğumuz çalışma arasında rayiç değerler arasında nasıl böylesine büyük bir fark olabilir? Nasıl böyle bir şeye olur verilebilir? Ben bu işlemin bir an önce sonlandırılmasını talep ediyorum. Türk halkı adına talep ediyorum. Burada çok ciddi bir peşkeş vardır. Bir an önce soruşturma başlatılsın. SPK tekrardan bir değerleme yapsın. Bağımsız kuruluşlar tekrardan bir değerleme yapsın. O değerleme sonucu da göreceksiniz ki bu rakamlardan daha büyük farklar da çıkacak, çıkabilir. Ve bunu kim yazdıysa, kim istediyse, bu oluru kim verdiyse, hepsinin hakkında da bence soruşturma yapılması gerekir. Kamu mallarının değerini neredeyse yarısına düşüreceksin. Burada çok ciddi bir suiistimal vardır. Bakan Bey’i göreve çağırıyorum. Bu işlemi durdurulsun ve bu konuda bir soruşturma açılsın. Yeniden bir değerleme yapılsın. Eğer değerleme sonucu bizim dediğimiz gibi büyük bir fark varsa ki öyle olduğuna inanıyorum ben, burada bir soruşturma açılsın. Böylesine büyük bir kamu zararına neden olan bunun sorumluları kimse derhal cezalandırılsın. Son dönemlerde bu ve buna benzer önemli satışların ve trampaların olduğu ve bundan da kamunun, hazinenin, bizlerin, halkın büyük bir zarara uğratıldığıyla ilgili birçok dedikodu var. Bakan bir an önce bu konuya el atsın ve bu konuda soruşturma başlatsın. Bu pisliği ortadan kaldırsınlar, temizlesinler. Bu kabul edilecek bir şey değil!”
